Kategoriler: Genel

İsveç Diyeti nedir ? zararları nelerdir?

Son zamanlarda adını sıkça duymaya başladığımız bir diyet tipi; ‘’İsveç diyeti’’. Sosyal mecralarda ve  haber sitelerinde büyük harflerle yazılan ‘’2 haftada 12 kilo verdiren diyet’’ başlığıyla tık arttırma stratejisi için kullanılan ilginç bir beslenme protokolü.

Google’da bu diyet için bir arama yaptığınızda karşınıza bilimsel olmayan sitelerde hep aynı cümleleri tekrar eden bir taslak çıkıyor. Doktorların ameliyat öncesi hızlı kilo verdirmek için kullandığı diye bahsediliyor ancak böyle bir uygulama yok.

Şimdi diyetin içeriğine ve amacına bir göz atalım. 13 gün boyunca yapılması söyleniyor ve bu süreçte 7 ile 20 kilo arası bir zayıflama vadediyor. Öncelikle yazının devamına geçmeden söylemeliyim ki böyle bir durum mümkün değildir. Kilo kaybı için hazırladığımız programlarda hedefimiz vücuda yağ kütlesinden kayıp verdirmektir. Bu tip bir diyetle verilecek kilolar vücuttan sıvı ve kas kaybına neden olacaktır.

Diyette sabah kahvaltıları kahve, kesme şeker ve bazı günler yanına 1 dilim ekmekten oluşuyor. Günün en önemli öğünü olan kahvaltıyı bu şekilde düzenlemek sağlığınız için kesinlikle büyük bir yanlış olur. Güne sadece kafein ve eklenti şekerle başlamak gün içinde enerjisiz kalmanıza, gerginliğe ve kan şekeri dalgalanmalarına sebebiyet verecektir.

Öğle ve akşam öğünlerine bakıldığında ise yetersiz ve sağlıksız besin örüntüleri görüyoruz. Evet bu düşük kalorili ve sağlıksız diyetle kilo kaybı yaşayabilirsiniz ancak hızlı verilen bu kayıp hem yağ dokusundan olmayacak hem de hızlı verilen kiloların geri dönüşü yine aynı hızda kilo artışı yolunu izleyecektir.

Bu tip diyetlerde dikkat edilmesi gereken en önemli noktalardan birisi de hızlı verilen kiloların vücuda hızlı bir şekilde hatta daha fazlasıyla geri dönmesidir. Vücut belirli bir kiloya alıştıktan sonra hızlı kilo kaybına karşı kendini koruma prensibiyle sürekli ilk kiloya dönme isteğinde olacaktır.

Hedefiniz mutlaka sağlıklı bir diyetle kalıcı kilo kaybı olmalıdır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ayda kaybedilen 3-4 kilogramı sağlıklı ve kalıcı olarak belirlemiştir. Bu doğrultuda internette yer alan hazır diyet listelerini değil, sizin metabolizmanıza ve hayatınıza göre tasarlanmış bir beslenme programını tercih etmeli ve doğru egzersizi hayatınıza katmalısınız. Diyetisyeniniz size en uygun programı hazırlamada yardımcı olacaktır.

alicandemiroglu

Son Yazılar

Ketojenik Diyet ve Kuruyemişler: Mükemmel Bir İkili

Ketojenik Diyet ve Kuruyemişler: Mükemmel Bir İkili Ketojenik diyet, düşük karbonhidrat ve yüksek yağ alımını…

6 ay önce

Magnezyumun Önemi ve Bilinmesi Gerekenler

Magnezyum ve Sağlığınız Magnezyum Nedir? Magnezyum, vücudun düzgün çalışmasını sağlayan önemli bir mineraldir. Vücut içerisinde…

6 ay önce

TİROİD HASTALIKLARI VE GLUTEN İLİŞKİSİ

GLUTEN, KRONİK ENFLAMASYON VE TİROİT HASTALIKLARI Tiroit hastalıklarının nedeni bazen bağırsaklarda başlayabiliyor. Özellikle otoimmun tiroid…

3 sene önce

KETOJENİK DİYETTE SEBZE REHBERİ

KETOJENİK DİYET İÇİN SEBZE REHBERİ Keto yapanlar için sebzeler oldukça önemli. Ketozisten çıkmamak ve diyeti…

4 sene önce

KETOJENİK DİYETTE YENİLEBİLECEK VE YASAKLI BESİNLER

KETOJENİK DİYETTE NELER YENEBİLİR? Ketojenik diyet yağ ağırlıklı, proteinlerin yeterli alındığı, karbonhidratların alımının ise düşürüldüğü,…

4 sene önce

KOLAJEN REHBERİ

KOLAJEN NEDİR? FAYDALARI, TAKVİYE KULLANIMI Kolajen, insan vücudundaki cilt, tendonlar, bağlar ve diğer bağ dokularında…

4 sene önce